3 Temmuz 2018 Salı

Çok fazla bilim kurgu tarzı okumayan ben yıllarca tv lerde gösterilen maymunlar cehennemi filmlerini ilgiyle izlemişimdir.1968 yılında çevirilen Maymunlar Cehennemi filmi şu an paylaşımını yaptığım kitaba bağlı kalmış daha sonraki yıllarda gösterime giren serilerin bu kitapla herhangi bir bağlantısı yoktur ama tabiki referans yine de bu kitaptır. 1968 de gösterime giren ilk film ise kitaptan farklı bir çizgide olup yine de kitap kadar ses getirmiştir.
 

1963 yılında kaleme alınan kitapta yazar Pierre Boulle'nin müthiş hayalgücü ve zekası hayranlık bıraktı bende. Kitap bilimkurgu olmasına rağmen asla bilimsel terimlerle insanı anlamaya zorlayan bir yapıda değil aksine gayet açık, anlaşılır ve bilimsel terimlerden uzak su gibi akan anlatımıyla sizi kitabın içine çekmekte oldukça başarılı.
 

Hikâye, uzayda seyahat etmenin İstanbul boğazında turla gezmek kadar sıradan ve doğal olduğu bir dönemde :)  Jinn ve Phyllis çiftinin uzay boşluğunda keyif gezintisi yaparken karşılarına çıkan bir şişenin içinde buldukları mektubu okumalarıyla başlar. .

Bir gazeteci,bir profesör ve bir bilimadamından oluşan 3 kişilik ekip 2500 yılında dünyaya 300 ışık yılı uzaklıkta olan ve daha önce kimsenin gitmediği Betelgeuse güneş sisteminde yaşam olup olmadığını araştırmak için Soror gezegenine gitmeye karar verirler ve yolculuk 2 yıl sürmüştür ancak bu iki yıl dünyadaki 700 yıla denk gelmektedir. Gezegene indiklerinde ise kendilerini bambaşka bir dünyanın içinde bulurlar zira bu gezegende insanlar ve maymunlar yer değiştirmiş maymunların hüküm sürdüğü ve medeniyet kurdukları bu gezegende insanlar zeka yönünden oldukça geri kalmış ve hayvan muammelesi gören bilimsel araştırmalarda denek olarak kullanılan varlıklar haline gelmiştir. .

 

Yazar herşeyin tersine döndüğü maymunların insan gibi yaşadığı insanların da maymun gibi yaşadığı bu gezegeni anlatırken okuyucuya insanoğlunun aslında ne kadar çok acımasız, doğanın ve düzenin kendilerinin tek hakimi olarak gördüğünü ve egolarının hırslarının ve üstün ırk olmalarının herseyi elde edebileceği hakkını maalesef kendilerinde gördüğünü bir nevi ironi yaparak anlatmaya çalışmış.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder